İnovaLİG Şampiyonları

• Roketsan Roket Sanayi ve Ticaret A.Ş., Savunma Sanayii İcra Komitesi kararı ile “Türk Silahlı Kuvvetlerinin roket ve füze ihtiyaçlarının karşılanması, ülkemizde roket ve füze tasarımı, geliştirilmesi ve üretimi konularında lider bir kuruma sahip olunması” amacı ile 14 Haziran 1988 tarihinde kurulan bir misyon şirketidir. Makine Kimya Endüstrisi Kurumu’nun yurt dışına hazırladığı “Avrupa ile Stinger Ortak Üretim Projesi”nin fırlatma ve uçuş motoru iş paketleri üretim ihalesini kazanmasından sonra Savunma Sanayii İcra Komitesi tarafından alınan bu karar doğrultusunda Roketsan çalışmaları sadece teknoloji transferine dayalı olan “Stinger füzesi uçuş ve fırlatma motoru üretimi” ile sınırlı tutmayıp aynı zamanda bu alanda özgün sistemler tasarlamak, geliştirmek ve üretmek misyonu ile çevik ve yenilikçi bir kültür ile yol haritaları hazırlamaya başlamıştır.
• Roketsan’ın misyonu: Ülkemizin küresel güç olma hedefi doğrultusunda millî savunma çözümleriyle paydaşları ve çalışanları için değer yaratmak.
• Roketsan’ın vizyonu: Ülkemizin geleceği için özgün, güvenilir ve çığır açan roket ve füze çözümlerinin lideri olmak.
• Roketsan 1988 yılından bu yana gelişimini ileri teknoloji, özgün ürünler ve yeni projelerin sahibi bir marka olarak sürdürmüştür. Roket ve füze teknolojileri alanında Türk Silahlı Kuvvetleri ile dost ve müttefik ülkelere:,
  - Topçu roket ve füze sistemleri,
  - Taktik füze sistemleri,
  - Havadan karaya füze sistemleri,,
  - Deniz füzeleri ve torpidolar,
  - Hava savunma sistemleri,
  - Yönlendirilmiş enerji silah sistemi,
  - Balistik koruma sistemleri ve
  - Mikro uydu fırlatma sistemleri ile güç katmaya devam etmektedir.
• Roketsan, kataloğunda 50’den fazla ürüne yer vermektedir. Satılabilen teknolojiler arasında yer alan 10 navigasyon sistemi çözümü ve 60’dan fazla tapa ve piroteknik sistem çözümü ile de ürünleri için geliştirmiş olduğu alt sistemleri doğrudan müşterilere satmaktadır.

• Türk Uçak Sanayii Anonim Ortaklığı (TUSAŞ), 1973 yılında Türkiye'nin savunma sanayiinde dışa bağımlılığını azaltmak amacıyla Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı bünyesinde kurulmuştur.
• Türk Hava Kuvvetleri'nin savaş uçağı ihtiyacının karşılanmasına yönelik olarak F-16 uçaklarının kullanılması kararı ile birlikte; F-16 uçağının üretimi, uçak üzerindeki sistemlerin entegrasyonu ve uçuş testlerini yaparak Hava Kuvvetlerimize teslim etmek üzere TUSAŞ tarafından 1984 yılında TUSAŞ Havacılık ve Uzay Sanayii A.Ş. (TAI), Türk-ABD ortak yatırım şirketi olarak 25 yıllığına kurulmuştur.
• 25 yıllık süreç tamamlanmadan, 2005 yılında TAI'nin yabancı hisseleri Türk hissedarlar tarafından satın alınarak şirket yeniden yapılandırılmıştır. Bu kapsamda TAI ve TUSAŞ birleşerek, TUSAŞ – Türk Havacılık ve Uzay Sanayii A.Ş. çatısı altında faaliyetlerini genişletmiş, havacılık ve uzay sanayi sistemlerinin geliştirilmesi, modernizasyonu, üretimi, sistem entegrasyonu ve yaşam döngüsü destek süreçlerinde Türkiye'nin teknoloji merkezi konumuna gelmiştir.
• Ciro: ~8 milyar TL (~1,6 milyar $). İhracat: 542 milyon $. 2018 yılı sonu verilerine göre çalışan sayısı 8.022'dir. Mevcut ihracat pazarı ağırlıklı olarak, büyük havacılık firmalarının yer aldığı ABD ve Avrupa ülke / bölgelerinden oluşmaktadır. Özgün ürünleri için potansiyel ihracat pazarları ise öncelik sırasına göre Asya, Güney Amerika, Orta Doğu ve Afrika'dır.
• Ayrıca, 2019 yılında dahil olunan İnoSuit Programı kapsamında inovasyon uygulamalarının etkinliğini geliştirmeye yönelik çalışmalar devam etmektedir.
• En İnovatif 3 Ürün
  T129 ATAK Helikopteri
  HÜRKUŞ: Yeni Nesil Temel Eğitim Uçağı
  ANKA: Orta İrtifa Uzun Havada Kalışlı (MALE-Medium Altitude Long Endurance) İHA Programı
• Çalışanlar tarafından geliştirilen iyileştirme önerileri TUSAŞ Öneri Sistemi bünyesinde toplanmaktadır. Öneriler hayata geçirildikten sonra doğrudan ve dolaylı kazanç hesabı yapılmakta ve en yüksek kazanç sağlayan öneriler 3 aylık periyotlarda ', 'Öneri Sistemi Ödül Töreni' 'nde değerlendiriliyor. Ayrıca yüksek kazanç sağlayan tüm öneriler, elde edilen kazanç doğrultusunda para ödülü ile ödüllendirilmektedir.

Türkiye’nin “yükselen değeri” Türk Hava Yolları, 1933 yılında 5 uçakla başladığı yolculuğuna bugün, 328 (yolcu ve kargo) uçaktan oluşan filosu ve ilk günkü heyecanı ile devam ediyor. Kaydettiği büyüme rakamları ile dünyanın önde gelen havayolu şirketleri arasında yer alan Türk Hava Yolları, 2013 yılında aldığı önemli kararla Türk Sivil Havacılık tarihinin en büyük uçak alımına imza attı. Bayrak taşıyıcı havayolu bu adımla, önümüzdeki birkaç yıl içerisinde filo yaş ortalamasını korumak suretiyle hizmet kalitesinde çizdiği yükselen grafiği daha da yukarılara çekmeyi hedefliyor. Mevcut 170 uçaklık siparişi ve kiralanacak/kira süresi sona erecek uçaklar göz önüne alındığında, 2023 yılı sonunda Türk Hava Yolları filosunda kargo uçakları dâhil, toplam uçak sayısının 500’ü bulması bekleniyor.

Bugüne dek, Türk Sivil Havacılık tarihinde birbirinden önemli, sayısız girişime imza atan milli havayolu, bu misyonu kesintisiz, bilfiil yerine getirmeye devam ediyor. THY iştiraki Türk Hava Yolları Teknik AŞ’nin, Sabiha Gökçen Uluslararası Havalimanı’nda inşa ettiği yeni bakım onarım tesisinin 2014 itibariyle hayata geçirilmesi hâlihazırda yaklaşık 7.000 kişiye istihdam sağlayan tesisin yıllık cirosunun, iştirakleri ile birlikte (TEC, Goodrich Turkish Technic Service Center, TCI Turkish Cabin Interior, TSI Seat Industries) 1,5 milyar ABD Dolarına ulaşması öngörülüyor.

Türk Hava Yolları’nın son yıllarda hayata geçirdiği önemli icraatlardan bir diğeri ise; Uçak Koltuk Üretimi Sanayii ve Ticaret A.Ş. (Turkish Seats Industries – TSI); Türk Hava Yolları A.O. Türk Hava Yolları Teknik A.Ş. ve Assan Hanil ortaklığında kurulan ve tamamı Türk mühendisler tarafından tasarlanan ilk yerli uçak koltuğu üretimi. 2014 yılında, havacılık gündeminde önemli ölçüde yer bulan proje, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 100. Yılı; 2023 vizyonu doğrultusunda açıklanan, ‘yüzde yüz Türk uçağı üretimi’ hedefi kapsamında, 5 milyon dolarlık bir yatırımla oluşturuldu. Uçak Koltuk Üretimi Sanayii ve Ticaret A.Ş., ilk yerli tasarım uçak koltuğunun üretim montajını, ilk aşamada Boeing 737-800 üzerinde gerçekleştirmenin akabinde, Airbus A319-320 ve 321 tipi uçaklardaki ekonomik ömrünü tamamlayan koltukları da yerli tasarımlarla yenilemeyi sürdürmekte.

Ergonomisi ve yolculara sunduğu konforlu seyahat alanı sayesinde yolcu memnuniyetini bir üst seviyeye çıkarmanın hedeflendiği proje kapsamında ilk etapta sadece filodaki uçakları yenileyen şirket, Boeing ve Airbus ile sürdürülen görüşmelerle birlikte fabrika çıkışlı uçaklara da yerli koltuk üretimi sağlamakta.

Tasarımının tamamı yine Türk mühendisler tarafından gerçekleştirilen ilk yerli kabin içi mutfak (galley); TCI (Turkish Cabin Interiors), Türk Hava Yolları A.O., Türk Hava Yolları Teknik A.Ş. ve TAI ortaklığında kurulan Türk Sivil Havacılığının bir diğer öncü girişimi olarak ön plana çıkıyor. Türk Hava Yolları 2014 yılında, TCI uçak mutfak ekipmanları ile donatılmış, ilk ticari uçağı teslim almanın akabinde yine bu mutfaklarla donatılmış uçakları filosuna dâhil etmeyi sürdürüyor.

• Türk Hava Yolları, 1933 yılında 5 uçakla başladığı yolculuğuna bugün, 326 (yolcu ve kargo) uçaktan oluşan filosu ve ilk günkü heyecanı ile devam ediyor. Kaydettiği büyüme rakamları ile dünyanın önde gelen havayolu şirketleri arasında anılan Türk Hava Yolları, 2013 yılında aldığı önemli kararla Türk Sivil Havacılık tarihinin en büyük uçak alımına imza attı. Bayrak taşıyıcı havayolu bu adımla, önümüzdeki birkaç yıl içerisinde filo yaş ortalamasını korumak suretiyle hizmet kalitesinde çizdiği yükselen grafiği daha da yukarılara çekmeyi hedefliyor. Mevcut bulunan büyük ölçekli uçak siparişleri ve kiralanacak/kira süresi sona erecek uçaklar göz önüne alındığında, 2023 yılı sonunda Türk Hava Yolları filosunda kargo uçakları dâhil, toplam uçak sayısının 500’ü bulması bekleniyor.
• 2018 Yılı cirosu: 10, 9 milyar EUR Çalışan Sayısı: 28597 (2019) Öncelikli İhracat Pazarı:A.B.D., Almanya, Çin Halk Cumhuriyeti, Rusya Federasyonu, İngiltere.
• En İnovatif 3 Ürün:
  Havalimanı Deneyimi; Havaalanı Navigasyon: İstanbul Havalimanı’nda, yolcu deneyimini yeni bir boyuta taşınan Deneyim Tasarımı Projesi’nde ürün ve hizmet süreçlerini, personel davranışı ile fiziksel alanları müşteri odaklı bir bakış açısıyla yeniden tasarladı.
  Engelsiz uçuyoruz projesi: Engelli yolcular, sistem doğrulama nedeni ile satış ofislerine bizzat giderek sağlık raporlarını ve biletlerini beyan etmek zorunda kalıyorlardı. Ancak ilgili müdürlükler ile birlikte engelli yolcular için satış ofislerine gitmeden Miles&Smiles very tabanına online form ile üyeliği gerçekleştirerek Mobil ve Web kanallarından bilet alabilmeleri sağlandı.
  IATA – Airsat Karşılaştırmalı Müşteri Memnuniyet Dashoard’u
• Çalışanları öneri vermeye ve projelerini sahiplenmeye yönlendiriyor. Çalışanlara yılda 4 kere 1gr ila 14,5 tam altın kazanma şansı sunuyor. Ayrıca sicillerine de işleyerek isimlerini duyuruyor. En başarılı 9 önerinin sahipleri Genel Müdür ve Genel Müdür Yardımcılarına sunum yapma şansı elde ediyorlar.Yılın en iyisi seçilen projeyi anlatan kısa bir film çekerek kurum içi internet sitesinde ve dergisinde yayınlıyor.

• Türkiye'nin en büyük savunma elektroniği kuruluşu olan ASELSAN; küresel pazarda yarattığı değerler ile sürdürülebilir büyümesini koruyan, rekabet gücü ile tercih edilen, stratejik bir ortak gibi güven duyulan, çevreye ve insana duyarlı bir milli teknoloji firması olma vizyonunu benimsemiştir. Bu vizyona ulaşmanın önemli bir aracı olarak, sözleşme kapsamında yapılan geliştirme faaliyetlerinin yanında, ASELSAN cirosunun ortalama olarak %7’sini kendi özkaynakları ile finanse edilen Ar-Ge faaliyetlerine ayırmaktadır. Dünyanın ilk 100 savunma sanayisi şirketi (Defense News Top 100) listesine 2006'da 93.sıradan giren ASELSAN, 2017 yılında 55’inci sıraya yükselmiştir. ASELSAN, 2018 yılında üstlendiği yeni projelerle başarı grafiğini yükselterek 1,8 milyar dolara yaklaşan cirosuyla üç basamak yükselerek 52'nci sıraya yerleşmiştir.
• ASELSAN kurulduğu 1975 yılından bu yana silahlı kuvvetlerimize dünyanın en ileri savunma teknolojilerini milli olarak kazandırmakla kalmamış, aynı zamanda dünyanın beş kıtasında çok sayıda ülkeye satışlar gerçekleştirerek ileri teknoloji ürünler ihracatında Türkiye’nin gururu olmuştur. ASELSAN’ın en önemli stratejik üstünlüğü müşteri isteklerine tamamen uygun yüksek teknolojili çözümler geliştirebilmesidir.
• 2018 Ciro: 9.009.000.000TL 2018 İhracat: 905.815.338 TL Çalışan Sayısı: 6367
• En inovatif 3 ürün:
MİRKET Cep Almacı: V/UHF frekans bandında (20-6000 MHz) çalışan ve sınıfındaki ürünlere kıyasla çok küçük boyutlarda tasarlanmış bir alıcıMİRAY- Bileğe Takılabilen Askeri OLED EkranZARGANA- Denizaltılar için Torpido Karşı Tedbir Sistemi
• ASELSAN’ın en önemli değeri, yenilikçi fikirlere açık, hızla uyum sağlayabilen ve kendisi de yeni yaklaşımlar geliştirebilen nitelikli personelidir. Türkiye’de Ar-Ge’ye en fazla pay ayıran şirket olarak hem sözleşmeli projelerinde hem de özkaynakları ile finanse ettiği Ar-Ge projelerinde dünya standardında yaklaşımlarla müşteri ihtiyaçlarını yenilikçi teknoloji ve çözümlerle karşılamak en önemli hedefi.

Yiğit Akü A.Ş. hızla gelişmekte olan ülkemizin güçlü yatırımcılarından birisi olarak, 1976 yılında Ankara’da kurulmuştur. Bugün 40.000 m2 alana sahip üretim üssü niteliğindeki fabrikasında, en ileri teknolojiyi hayata geçiren Yiğit Akü A.Ş., yıllık 5.000.000 akü üretim kapasitesine sahiptir.

Yiğit Akü A.Ş., günümüzde 5 kıtada 90’dan fazla ülkeye ihracatı ile Avrupa, Afrika, Asya, Amerika ve Orta Doğu ülkelerine, seçkin markaları ve geniş ürün yelpazesi ile ihracat gerçekleştirmektedir.

Yiğit Akü A.Ş., 40.000 m2 merkez üssü üretim tesisi, global alanda marka değerine sahip “Platin, Tunç, Macpower ve Helden” markaları, yurt içinde 90 ana bayisi, 6000 tali bayi ile hizmet vermektedir. Ülkemizde ve dünyanın birçok ülkesinde en prestijli otomotiv firmalarına, endüstriyel ve Savunma Sanayine akü tedariki sağlamaktadır.

Yiğit Akü A.Ş. ileri teknoloji üretimleri ve AR-GE çalışmaları sonucunda dünya pazarında patenti Yiğit Akü A.Ş.’ye ait akıllı akülerin tek üreticisidir. Elektrikli araçlar için lityum iyon bataryaları üretimini 2013 yılında gerçekleştiren Yiğit Akü A.Ş. lityum iyon bataryaları üzerine yatırımlarını sürdürmektedir.

Yiğit Akü A.Ş., Ar-Ge, Ür-Ge ve teknolojik yatırımları ile yenilikçi, girişimci ve sürdürülebilirlik ilkesi doğrultusunda; dünya norm ve standartlarına uygun ISO 14001, ISO 16949, ISO 9001, ISO 27001, ISO 50001 ve OHSAS 18001 üstün kalite sertifikaları ile ISO 10002 Müşteri Memnuniyeti Yönetim Belgesi’ne sahiptir.

Dünya akü sektöründe adından söz ettiren Yiğit Akü A.Ş., nitelikli insan kaynağı, güçlü alt yapısı, ileriyi hedefleyen düşünce biçimi ve önemli yatırımları ile çözüm odaklı yaklaşımın önemli temsilcilerindendir.

1980 yılında Otomotiv üreticileri ( OEM ) için alüminyum alaşımlı jant üretimine başlayan CMS, bugün en son teknoloji ve yeniliklerin uygulayıcısı olarak "Hafif Metal Jant" sektöründe dünyanın önde gelen jant üreticilerinden biri olarak yerini koruyor.

Merkezi İzmir'de olan CMS'nin Pınarbaşı fabrikası, kapalı alanı 20.944 metrekare olmak üzere toplam 32.170 metrekaredir. Tesisin yıllık jant üretim kapasitesi yaklaşık 3 milyon adettir.

2003 yılında açılan Çiğli fabrikası ise toplam 69.215 metrekare alan üzerine kurulu ve yıllık jant üretim kapasitesi yaklaşık 2,5 milyon adettir.

CMS'nin satış şirketinden birisi olan CMS GMBH 1997 yılında Almanya (Frankfurt)'da kurulmuş olup, Avrupa alüminyum jant yenileme pazarının ( AFM ) önemli oyuncularından birisidir.

Başarı formüllerini, dünyayı sürekli izleyen, yeniliklere açık, kurumsal yönetime inanan, başarı ve planlama odaklı, yenilikçi ve sosyal sorumluluğunun bilincinde faaliyet göstermek olarak özetleyen CMS Grubu'nun 2000 yılından bu yana çeşitli dallarda aldığı ödül ve belgeler de bunun bir kanıtıdır.

Firma gıda alanında uzmanlaşmış olan Prof. Dr. Dilek Boyacıoğlu ile arı ürünleri, kalite kontrol, Ar-Ge, proje geliştirme ve yürütme konularında uzun yıllar boyunca hizmet vermiş ve sektörel deneyimi bulunan Aslı Elif Tanuğur tarafından 2013 Yılı Mayıs ayında kurulmuştur. Ekibimizde yer alan ziraat mühendisi Taylan Samancı, arıcılık konusunda uzun yıllara dayalı tecrübesi ve gerçekleştirdiği projeler ile alanında tanınmış bir uzman olup, firmanın “Sözleşmeli Model ile Arı Ürünleri Üretimi” çalışmalarını da yürütmektedir.

Firma İTÜ Maslak kampüsü KOSGEB bünyesinde, “Propolisin Duyusal, Biyolojik ve Kimyasal Özelliklerine Göre Sınıflandırılarak, İnsan Tüketimine Uygun Nitelik Kazandıracak Proses Yöntemlerinin Geliştirilmesi” Ar-Ge projesi ile kurulmuş olup, söz konusu proje faaliyetlerini de gerçekleştirmeye devam etmektedir. Bu projede propolis üretimine özel prosesler geliştirilerek, insan tüketimine sunulabilir nitelik kazandırılması hedeflenmektedir. Projede kontrollü koşullarda üretim yapılması için Arıcılar ve Arı Yetiştiricileri Birlikleri ile sözleşmeli model geliştirilmiş, pilot ölçekte propolis üretimine uygun bitki zenginliği olan farklı bölgelerde üretim yapılması planlanmıştır. Elde edilen propolis, biyolojik, duyusal ve kimyasal özelliklerine göre sınıflandırılarak, biyolojik aktivitesi ile özelliklerini en yüksek düzeyde koruyan, insan tüketimine en uygun şekilde işlenmesine olanak veren proses teknikleri belirlenecektir. Projenin bir başka getirisi de, Ülkemize özgün propolisin teknik spesifikasyonlarının da belirlenmiş olmasıdır.